26 Mart 2014 Çarşamba

Kompakt: Plastik ya da metal muhafaza içinde kompakt ebat silindirik veya kare sensörlerdir

   E3Z;
 Model = Standart
Anahtar Özellik = Güvenilir ve doğru nesne algılama

Kompak plastik gövdeli genel amaçlı sensörler
Mükemmel performans-ebat oranı için kompakt gövde boyutları ve yüksek güçlü LED ve standart uygulamalar için en iyi değer-performans oranı.
                                                                       
Kolay hizalama için minimal optik eksen kayması
En yüksek su dayanımı için IP67 ve IP69K
En yüksek gürültü bağışıklığı için yoğun koruyucu kılıf (EMC)
Yüksek mekanik direnç için çoklu kalıp muhafaza

E3Z Lazer

Kompakt plastik muhafaza içinde LASER sensör

Kompakt plastik muhafaza içerisindeki E3Z LASER sensörü, hassas pozisyonlama ve algılama uygulamaları için görülebilir LASER ışığına sahiptir.

Hassas pozisyonlama ve küçük cisim algılama için görülebilir LASER ışığı
Yüksek fonksiyonel yedekleme için yüksek güçlü LED
Sınıf 1 LAZER
Hassas arka plan bastırma ve kesin algılama için düşük Siyah/Beyaz hatalama









E3ZM;
Model = Deterjana Dayanıklı
Anahtar Özellik = Deterjena dayanıklı paslanmaz çelik muhafaza

Sağlam paslanmaz çelik muhafaza içinde kompakt fotoelektrik sensör

Ağır uygulamalar için sağlam, deterjan dayanımlı paslanmaz çelik muhafaza içinde mükemmel performans-ebat oranı için kompakt gövde boyutları ve yüksek güçlü LED
  • Yüksek kalite paslanmaz çelikten muhafaza (SUS316L)
  • En yüksek su direnci için IP67 ve IP69k
  • ECOLAB test ve onaylı deterjan dayanımı



E3ZM-C
Model = Yağ Dayanımlı
Anahtar Özellik = Yag dayanımlı paslanamz çelik kaplama


Kompakt paslanmaz çelik gövde içinde yağa karşı dirençli fotoelektrik sensörler

Sağlam paslanmaz çelik gövdeli yağa karşı dirençli kompakt foto elektrik sensörler otomotiv montaj hatları gibi kirli ve mekanik olarak dikkat gerektiren ortamlarda güvenli nesne algılaması sağlar.
  • Yüksek kaliteli paslanmaz çelik muhafaza (SUS316L)
  • En yüksek su direnci için IP67 ve IP69k koruma
  • Yüksek görünürlüklü turuncu LED geçişli ışın demeti modeli






E3ZM-V
Model= N/A
Anahtar Özellik = Baskı işareti algılama

Kompakt paslanmaz çelik muhafaza içinde baskı işareti algılama fotoelektrik sensörü

Sağlam paslanmaz çelik muhafaza içindeki deterjan dayanımlı fotoelektrik sensörü, gıda ambalajlama uygulamalarındaki yaygın baskı işaretlerinin tümü için güvenilir algılama sağlar.
  • Farklı renklerde veya siyah basılmış işaretlerin dengeli algılanması için beyaz LED
  • SUS 316L paslanmaz çelik gövde
  • Kullanımı kolay öğretme düğmesi
  • 50 μs seviyesinde hızlı tepki




E3Z-[]H
Model = Tahrifat Koruması
Anahtar Özellik = Tahrifatı önlemek için hassasiyet ayarlayıcısı olmadan


Kompakt plastik muhafaza içerisinde tahrifat korumalı fotoelektrik sensör

E3Z-[]H serisi kompakt ebatlı E3Z ailesinin bir parçasıdır ve maksimum tahrifat koruması için hassasiyet ayarlayıcıları bulunmayan sensörler sunar.

Mükemmel performans-ebat oranı için kompakt gövde ebadı ve yüksek güçlü LED
Nemli ortamlarda en yüksek koruma için IP67 ve IP69k
En yüksek gürültü bağışıklığı için yoğun blendaj (EMC)

Yüksek mekanik direnç için sert PBT muhafaza




E3S-LS3
Model = Yapısal Nesne Algılama
Anahtar Özellik = Geniş ışın demeti

Yapılandırılmış nesne tespiti için fotoelektrik sensörü

E3S-LS3'nin özel geniş ışın optikleri, yapılandırılmış nesnelerin güvenilir bir şekilde tespitini sağlar (delikleri ya da farklı yükseklikler ile birlikte) ve bu nedenle, örneğin tespit baskılı devre kartlarına (PCBler) ideal olarak uyumludur.

Yapısal, parlak ve düzensiz şekilli nesnelerin güvenilir algılanması için geniş ışın demeti


Silindirik:



Kompakt M18 muhafaza içinde yüksek performanslı fotoelektrik sensör
Özellikler =M18 düz veRadyal Plastik ve metal

E3FA/E3FB serileri, çok çeşitli ve kullanması kolay fotoelektrik sensörler ile birlikte tüm yeni nesil Omron fotoelektrik sensör ailesinin önemli bir üyesidir. Birçok standart ve özel fonksiyonları sahip bu hat paketleme, seramik ve malzeme taşıma gibi farklı endüstrilere hitap etmektedir.
  • Çok çeşitli standart ve özel tipler
  • Uzun algılama mesafesi ve kolay hizalamayı mümkün kılan güçlü ve gözle görülür kırmızı LED
  • Makinelere kolay entegre olabilmesi için kompakt ve sağlam muhafaza


E3FA/E3FB-B/-V
Özellikler = M18 seffaf şişe algılama

Kompakt M18 muhafaza içinde şeffaf nesne algılama sensörü


E3FA/E3FB-B/-V, şeffaf nesnelerin daha tutarlı bir şekilde algılanmasını sağlar. Her koşula göre kolayca ve sezgisel bir biçimde ayarlanabilmektedir.
  • Tüm şeffaf malzemelerle ilgili özel ihtiyaçlara göre kolayca ayarlanır
  • P-opaquing (p-opaklama) teknolojisi sayesinde, tozlu ortamlarda bile PET şişe algılamada güvenilir sonuçlar elde edilmektedir
  • Pozisyondan bağımsız, kararlı algılama için koaksiyel optikler (E3F[..]-B_1)


E3F1
Özellikler = M18 Düz

En iyi fiyat-değer oranı ile Standart M18 Fotosensör

Omron E3F1 serisi, M18 boyutlu Fotoelektrik sensörlerin rekabetçi fiyattaki en değerli üyesidir. E3FA ile aynı kompakt muhafazaya sahiptir ve standart endüstriyel uygulamaların tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Kolay hizalama için parlak, gözle görülür kırmızı LED
Makinelere kolay entegre olabilmesi için kompakt ve sağlam muhafaza
Tüm endüstriyel ortamlarda güvenilir çalışma

Minyatür:

E3T

Minyatür plastik muhafaza içinde fotoelektrik sensör

Zorlu montaj koşulları için düz ve yandan görünümlü şekillerde küçük ebatlı fotoelektrik sensörleri.

Yerin çok önemli olduğu noktalarda hassas iğne ucu LED ile küçük ebat
Güvenilir arkaplan bastırma ve küçük siyah/beyaz hatalı 3,5 mm düz model
Optik eksende minimum sapma sağlayan özel optik hizalama teknolojisi

Yüksek EMC ve ortam ışığı bağışıklığı



EE-SX95


Ultra kompakt çatal biçimli Fotomikro sensör

Küçük boyutlu fotomikro sensörler alanın çok önemli olduğu makine parçası algılamaları için idealdir.
M3 veya M2 vidalarla montaj
Birçok yönden yüksek görünürlük için parlak gösterge LED'leri.
Antivalent çıkış (L-ON/D-ON)
Kısa devre koruma devresi







EE-SX97
Plastik çatal yapılı muhafaza içinde fotomikro sensör
Maddeye veya manyetik alana bağlı olmaksızın makine parçalarının veya küçük nesnelerin doğru biçimde algılanması için 50 mA doğrudan anahtarlama kapasitesine sahip standart fotomikro sensörler paranız için en yüksek değeri sunar.

1 kHz'ye kadar yanıt frekansı
Alan tasarrufu sağlayan muhafaza ve konektör entegrasyonu

19 Mart 2014 Çarşamba

Optik(fotoelektirik) Sensörler



Kontrol ve otomasyon sistemlerinde kullanılan farklı sensör çeşitleri bulunmaktadır. Kullanılan sensörlerden proximity sensörleri ve ultrasonik sensörleri daha önceki yazılarımızda anlatmıştık. Bu yazımızda optik sensörleri, diğer adıyla fotoelektrik sensörleri anlatacağız. Adından da anlaşılacağı gibi fotoelektrik sensörlerin ana çalışma prensibi ışığın yansıma özelliğine dayanmaktadır.
Optik sensörler temelde ışık kaynağı olan verici (emitter), yansıyan ışığı alan alıcı (receiver) ve alınan sinyali işleyen, kuvvetlendiren ve çıkış veren bir elektronik sistemden oluşur.
Optik sensörlerin genelinde ışık kaynağının yoğunluğunu artırıp azaltacak ayar sistemi bulunur. Kullanılan sensörün ışık kaynağı uygulamaya göre ayarlanır. Bu sensörlerin ışık kaynakları 5-50 kHz gibi frekansta anahtarlama yaparak çalışmaktadırlar. Optik sensörlerin ışık kaynakları görülebilir LED kaynaklar olabileceği gibi görülemeyen kızılötesi ışıklar da olabilir.
Fotoelektrik sensörleri algılama sistemlerine göre temel olarak üçe ayırabiliriz.

Bunlardan ilki verici (emitter) ve alıcının (receiver) ayrı olduğu thru-beam olarak adlandırılan çeşitidir. Bu sistemde alıcı ve verici birbirinden bağımsız iki farklı birimdir. Bu birimler karşılıklı olarak yerleştirilir ve vericinin ışığı alıcıya doğru ayarlanır. Her hangi bir cisim bu ışık arasına geçerse cisim sensör tarafından algılanır. Aşağıdaki resimden daha iyi anlaşılmaktadır.







Optik sensörlerin bir diğer çeşidi de reflektörden yansımalı olanlardır. Bu sensörlerde verici ve alıcı birimler birleşiktir. Sensörün karşısına bir reflektör yerleştirilir ve sensörün gönderdiği ışık reflektröden yansıyarak sensöre geri döner ve alıcı tarafından algılanır. Her hangi bir cisim sensörle reflektör arasına girerse cisim algılanır.



Fotoelektrik sensörlerin diğer çeşidi ise cisimden yansımalı sensörlerdir. Bu sensörlerde yansıtıcı bir reflektör yoktur. Sensörün ışık alanına ışığı yansıtacak bir cisim girdiğinde ışık bu cisimden yansıyarak alıcıya döner ve cisim algılanır.



Optik sensörler algılama sistemlerine göre en temel olarak yukarıdaki gibi ayırt edilebilir olmasına rağmen bunlarla beraber cismin uzaklığını algılayabilen sensörler gibi farklı sensörlerde bulunmaktadır.


Cisimden Yansımalı Fotoelektirik Sensörü'nün Çalısma Prensibi










12 Mart 2014 Çarşamba

Endüstriyel Sensörler ve Uygulama Alanları


Kalite kontrol amaçlı ölçme sistemleri, üretim ve montaj hatlarında imalat sürecinin en önemli aşamalarındandır. Günümüz teknolojisi mükemmelliği ve üretimdeki hassasiyeti otomasyon sistemleriyle ortaya koyar. Bu çalışmada Otomasyonda önemli yer tutan Endüstriyel sensörlerden İndüktif ve kapasitf sensörler incelenmiş ve bu sensörlerin uygulama alanlarına değinilmiştir.

Sensör ve Transdüser terimleri birbirlerinin yerine kullanılan terimlerdir. Transdüser genel olarak enerji dönüştürücü olarak tanımlanır [1]. Sensör ise çeşitli enerji biçimlerini elektriksel enerjiye dönüştüren cihazlardır. Ancak 1969 yılında ISA (Instrument Society of America) bu iki terimi eş anlamlı olarak kabul etmiş ve "ölçülen fiziksel özellik, miktar ve koşulların kullanılabilir elektriksel miktara dönüştüren bir araç" olarak tanımlamıştır [3].
Sensörlerle Uzunluk, alan, miktar, kütlesel akış, kuvvet, tork (moment), basınç, hız, ivme, pozisyon, ses dalga boyu ve yoğunluğu, Sıcaklık, ısı akısı, Voltaj, akım, direnç, indüktans, kapasitans, di elektrik katsayısı, polarizasyon, elektrik alanı ve frekans, Alan yoğunluğu, akı yoğunluğu, manyetik moment, geçirgenlik, Yoğunluk, dalga boyu, polarizasyon, faz, yansıtma, gönderme, yoğunlaşma, içerik, oksidasyon/redaksiyon, reaksiyon hızı, pH miktarı ölçümleri gibi birçok uygulama alanı gelişmiştir

İndüktif ve Kapasitif Sensörler
Tüm otomatik işlemlerde üretimin akışı ve makine hareketlerinin, geri besleme bilgisi olarak denetleyici birimlere aktarılması için sensörlere kesinlikle gerek vardır. Sensörler konum, sınır, seviye bilgileri verirler veya darbe iletici olarak görev yaparlar. Elektronik sensörler içinde iki tanesi endüstri uygulamaları için çok güvenilir olduklarını kanıtlamışlardır. İndüktif ve kapasitif sensörler çok geniş bir malzeme çeşidini dokunmadan algılarlar. İndüktif ve kapasitif sensörlere algılayıcı, dokunmasız konum gösterici, yaklaşım anahtarı gibi isimlerde verilmektedir

 Resim1- İndüktif Sensörde oluşan manyetik alan











Resim2- Sargıda oluşan manyetik alan










Resim3- İndüktif Sensörün Kesiti


Resim4- İndüktif Sensörün İç Yapısıir.


İndüktif Sensörler
 İndüktif sensör, iletken malzeme içerisinde girdap akımı kayıplarının neden olduğu bir rezonans devresinin kalite faktöründeki değişikliğin fiziksel etkisinden yararlanır. Bir LC osilatörü 100 kHz. ile 1 MHz. arasında yüksek frekanslı bir elektromanyetik alan oluşturur Şekil 2.1.1'de görüldüğü gibi alan herhangi bir yöne yönelmeden sargı eksenine göre simetrik biçimlenir. Gerçekte, yalnızca akım taşıyan iletkenden oluşan bir sargı kullanılmaz ve yüksek geçirgenliği olan ferit malzeme yardımıyla elektromanyetik alana istenilen doğrultuda bir yön vermeye çalışılır.
Ferit çekirdek üzerine yerleştirilen sargının manyetik alanı sensör etrafında yoğunlaşmış olur (özellikle duyarlı bir hale gelen sensörün etkin alanının ön tarafında). Eğer sargı ve ferit çekirdek ayrıca bir metal ekranla çevrilmiş ise Şekil resim2'de manyetik alan tümüyle sensörün ön tarafındaki alanda sınırlanmış olur. Böylece sensörün kenarları anahtarlama özelliğini etkilemeden tümüyle metalle çevrilebil Eğer bir iletken malzeme, oluşan elektromanyetik alan içine girerse, indüksiyon yasasına göre malzeme içinde girdap akımları oluşur ve osilatör devresinden enerji çeker. Bu sistem birincil sargısının indüktans L, ikincil sargısının ve yükün iletken malzeme ile gösterildiği bir transformatör ile karşılaştırılabilir. Birincil ve ikincil sargılar arasındaki tek bağlantı havada oluşturulan alandır.
İndüktif Sensörün Özellikleri
İndüktif sensörler; kendisine yaklaşan metalik malzemeleri temas olmadan algılarlar. Osilasyon devresindeki L bobininde yüksek frekanslı manyetik alan yaratılır.Bu manyetik alana yaklaşan metal parçada eddy akımları oluşur ve bu akımlar parça yaklaştıkça artar.
Bu osilasyon devresinde yük artışına sebep olur ve osilayon azalır yada durur. Sensördeki ''Genişlik ölçüm devresi'' bu değişimi algılar
Sensörün cisim üzerinde manyetik bir etkisi yoktur. Tüm pratik uygulamalarda hedef cisim her türlü etkiden uzaktır. İndüktif sensörler uzaklık ile orantılı bir sinyal iletmede yalnızca sınırlı bir kullanıma sahiptir. Bu yüzden asıl uygulama alanı bir sayısal anahtar olarak kullanılmasıdır 
Şekil resim1 ve resim2 de bir sensörün iç yapısını göstermektedir. Muhafaza, kablo veya soket parçalarından meydana gelir, devre kartı veya esnek filmde SMD (yüzeye monte edilen) elektronik devre, ferit çekirdekli parçalardan oluşur.

Bu, sensöre vibrasyon ve darbelere karşı ayrıca neme karşı da iyi bir koruma sağlar. Böylece endüstrinin her yerinde kullanılabilir ve sağlam siviç gereksinimini karşılar







Uygulama kullanılan LVDT ve RVDT modelleri



LVDT ve RVDT
LVDT (doğrusal değişken fark transformatörü), RVDT (döner değişken fark transformatörü) ve ortak indüktanslı yakınlık sensörlerinin çalışmasının temelidir. LVDT mekanik olarak hareketlendirilmiş nüvesi ile bir transformatördür. LVDT'nin ani yer değişimlerini ölçebilmesi için osilatör frekansının hareketin en yüksek frekansından en azından 10 kat daha büyük olması gerekir. Yavaş yer değişim işleri için kararlı osilatör yerine 50-60 Hz'lik besleme kaynağı frekansı kullanılabilir 
LVDT ve RVDT lerde; Sensör çok az sürtünme direnci ile kontaksız bir aygıttır. Manyetik ve mekanik histerezis ihmal edilebilir. Çıkış direnci çok düşüktür. Gürültü ve parazitlere karşı az duyarlılık. Sonsuz kademede çözünürlük mümkündür. LVDT sensörünün kullanışlı uygulama yerlerinden birisi de aygıtların kalite kontrolü ve ölçekleme aygıtı (gauging) olarak kullanılmasıdır. Bu durumda LVDT nüvesine ölçme başlığının önceden ayarlanmış referans pozisyonuna gelebilmesi için bir yay monte edilmiştir.

Uygulama Örnekleri
Aşağıdaki indüktif ve kapasitif sensörlerin en genel uygulamalarına örnekler verilmiştir

resim1'deki sistemde indüktif sensör ile metal kapak kontrolü yapılmaktadır. Bu sistem de indüktif sensörler şişenin üzerinde kapağın var yada yok oluşunu algılar ve kontrol sistemine sinyal gönderirler. Kontrol sistemi bu sinyale göre pistonun ileri yada geri konuma getirir. Eğer kapaklar tam ise piston geri konumda kalır ve kutu banttan ileriye doğru hareket eder, şayet kapaklardan biri yok ise piston ileri konuma geçerek şişelerin bulunduğu kutuyu diğer banda sürer. 


Resim4- Kapasitif Sensör ile Seviye Kontrolü

Resim5- İndüktif Sensör ile Metal Kapak Kontrolü

Resim4’deki 'deki sistemde kapasitif sensör ile seviye kontrolü yapılmaktadır. Sistemin çalışması, iki prob arasında hava olduğundan sensörün kapasitesi sabit bir değerdedir. Problar arasına toz parçacıkları girdiğinde problar arasındaki madde değiştiğinden kapasite değeri değişecektir. Bu değişim sonucunda kontrol sistem kabın içinde toz parçacıkları olduğunu bir sinyal verecektir.

Resim5'deki sistemde pistonun konumunun manyetik sensörle algılanmaktadır. Pistonun ileri yada geri konumda oluşununa göre manyetik sensörler sinyal verir. Bu uygulamalarda manyetik sensör çok kullanışlıdır manyetik sensör yerine başka algılama elemanı yerleştirmek hem montaj zorlukları çıkaracak hem de maliyeti fazla olacaktı
Resim6- Manyetik Sensör ile Pnömatik Silindirin Pozisyon Kontrolü 


Sonuç

Son yıllarda endüstri ve otomasyon sistemlerindeki gelişmeler sensör ve transdüserlerle çok geniş uygulama alanı bulmuşlardır. Sensörler fiziksel ortam ile endüstriyel amaçlı elektrik-elektronik cihazları birbirine bağlayan bir köprü görevi görürler. Bu cihazlar endüstriyel proses kontrol, koruma ve görüntüleme gibi çok geniş bir kullanım alanına sahiptirler. Günümüzde yüzlerce tip sensörden söz edilebilir, mikroelektronik teknolojisindeki hızlı gelişmeler yeni uygulamaların oluşmasına olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada sensörlerin en geniş endüstriyel uygulama alanlarına ve örneklerine yer verilmiştir.





11 Mart 2014 Salı


Algılayıcı(Sensör) Nedir? Çeşitleri Nelerdir?




Flow (Akış) Sensörleri


  

  Algılayıcılar (“duyarga” da denmektedir) fiziksel ortam ile endüstriyel amaçlı elektrik/elektronik cihazları birbirine bağlayan bir köprü görevi görürler. Bu cihazlar endüstriyel proses sürecinde kontrol, koruma ve görüntüleme gibi çok geniş bir kullanım alanına sahiptirler.
Günümüzde üretilmiş yüzlerce tip algılayıcıdan söz edilebilir. Mikro elektronik teknolojisindeki inanılmaz hızlı gelişmeler bu konuda her gün yeni bir buluş ya da yeni bir uygulama tipi geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.
Teknik terminolojide Sensor ve Transducer terimleri birbirlerinin yerine sık sık kullanılan terimlerdir. Transducer genel olarak enerji dönüştürücü olarak tanımlanır. Sensor ise çeşitli enerji biçimlerini elektriksel enerjiye dönüştüren cihazlardır. Ancak 1969 yılında ISA (Instrument Society of America) bu iki terimi eş anlamlı olarak kabul etmiş ve “ölçülen fiziksel özellik, miktar ve koşulların kullanılabilir elektriksel miktara dönüştüren bir araç” olarak tanımlamıştır.
 




  



















ALGILAYICILARIN SINIFLANDIRILMASI
Algılayıcıları birbirinden farklı birçok sınıfa ayırmak mümkün. Ölçülen büyüklüğe göre, çıkış büyüklüğüne göre, besleme ihtiyacına göre vb…
Giriş Büyüklüklerine Göre
6 gruba ayrılabilir. Bunlar;
1. Mekanik : Uzunluk, alan, miktar, kütlesel akış, kuvvet, tork (moment), Basınç, Hız, İvme, Pozisyon, Ses dalgaboyu ve yoğunluğu
2. Termal : Sıcaklık, ısı akısı
3. Elektriksel : Voltaj, akım, çarc, direnç, endüktans, kapasitans, dielektrik katsayısı, polarizasyon, elektrik alanı ve frekans
4. Manyetik : Alan yoğunluğu, akı yoğunlugu, manyetik moment, geçirgenlik
5. Işıma : Yoğunluk, dalgaboyu, polarizasyon, faz, yansıtma, gönderme
6. Kimyasal : Yoğunlaşma, içerik, oksidasyon/redaksiyon, reaksiyon hızı, pH miktarı
Çıkış Büyüklüklerine Göre
Öte yandan analog çıkışlara alternatif olan dijital çıkışlar ise bilgisayarlarla doğrudan iletişim kurabilirler. Bu iletişimler kurulurken belli bazı protokoller kullanılır. Bunlardan seri iletişim protokollerine, aşağıda kısaca değinilmiştir.
RS232C: Bu protokol başlangıçta telefon veri iletişimi için tasarlanmıştır. Daha sonra birçok bilgisayar sistemi bunu sıkça kullanmaya başlamış ve sonuçta RS232 standart bir iletişim protokolu haline gelmiştir. RS232C’nin çalışması tek sonlamalıdır(single ended). Lojik 1 = -15,-3 arasında ve lojik 0 = +3,+15 arasındadır. Algılayıcılar verileri bitler halinde ve seri iletişim protokoluna uygun olarak bilgisayara gönderir. RS232C bir single ended arayüze olduğundan alıcı ve gönderici arasındaki uzaklık dış çevreden gelen olumsuz faktörlerin (EMI,RFI enterferanslar) azaltılması açısından kısa tutulmalıdır.
RS422A : Bu protokol Differantial ended bir arayüze sahiptir. Alıcı verici arasındaki uzaklık yeterince en uzak seviyededir. Hatlarda bu mesafe sebebiyle olabilecek zayıflama 200mV seviyesine kadar azalsa da sistem iletişime devam eder. Diferansiyel ara birim sayesinde sinyaldeki zayıflama ihmal edilebilir düzeye çekilir ve oldukça yüksek bir veri hızıyla haberleşme sağlanabilir. Algılayıcı ve bilgisayar arasındaki iletişimde Twisted Pair (Bükülmüş kablo) kullanıldığından dış etkilerden etkileşim azdır.
RS485 : Standart 422A protokolu genişletilerek oluşturulmuş bir protokoldür. Bu protokol ile birlikte çalışabilen 32 adet alıcı vericinin tek bir kabloyla veri iletişimi sağlanabilir. RS485 protokolü kablodaki iletişim problemlerini ortadan kaldırmaktadır.
Çıkış AraBirim Tipi Max Kablo Uzunluğu Max Veri hızı İletişim Tipi RS232C Single Ended Voltage 15 mt 20Kbps Point to point RS422A Differantial Voltage 1,2 Km 10Mbps Point to point RS485A Differantial Voltage 1,2 Km 10Mbps MultiDrop (32 Node) Table 2: Seri iletişim protokollerinin karşılaştırılması




Besleme İhtiyacına Göre
Algılayıcılar besleme ihtiyacına göre iki sınıfa ayrılabilir. Bunlar;
Pasif Algılayıcılar
Hiçbir şekilde dışardan harici enerji almadan (besleme gerilimine ihtiyaç duymadan) fiziksel ya da kimyasal değerleri bir başka büyüklüğe çevirirler. Bu algılayıcı tipine örnek olarak Termocouple (T/C) ya da anahtar gösterilebilir. T/C aşağıda etraflıca anlatılacaktır. Anahtar ise bilindiği gibi mekanik bir hareketi elektriksel bir kontağa dönüştürmektedir.
Aktif Algılayıcılar
Çalışmaları için harici bir enerji beslenmesine ihtiyaç duyarlar. Bu algılayıcılar tipik olarak zayıf sinyalleri ölçmek için kullanılırlar. Aktif algılayıcılarda dikkat edilmesi gereken nokta giriş ve çıkışlardır. Bu tip algılayıcılar dijital ya da analog formatta elektriksel çıkış sinyali üretirler. Analog çıkışlılarda, çıkış büyüklüğü gerilim ya da akımdır. Gerilim çıkışı genellikle 0-5V aralığında oldukça yaygın kullanılmaktadır. Ancak 4-20mA akım çıkışı da artık endüstride standart haline gelmiştir. Bazı durumlarda 0-20mA akım çevrimi kullanılmaktadır Ancak endüstride çoğu zaman hatlarda meydana gelen bozulma kopma gibi durumlarda sistemin bu durumu kolay algılaması ve veri iletişiminin sağlıklı yapılabilmesi için 4-20mA daha yaygın kullanılır. Çok eski algılayıcılar 10-50 mA akım çıkışlarına sahiptirler. Endüstride en yaygın kullanılan 4-20 mA çevrim tipinin kullanımı bazı özel durumlar gerektirmektedir. Bu noktalar;
• Algılayıcıların yerleştirildiği uzak noktalarda elektrik besleme geriliminin olmaması gereklidir.
• Algılayıcılar gerilim sinyalinin sınırlı olabileceği durumlarda tehlikeli uygulamalarda kullanılmalıdır!
• Algılayıcıya giden kablolar iki ile sınırlanmalıdır.
• Akım çevrimsinyali göreceli olarak gürültü geriliminin ani sıçramalarına karşı korumalıdır. Ancak bunu uzun mesafe veri aktarımının da yapamaz.
• Algılayıcılar, ölçüm sisteminden elektriksel olarak izole edilmelidir.

















5 Mart 2014 Çarşamba

Sensör Nedir? Ne İşe Yarar

Sensör Nedir? Çeşitleri Nelerdir?


SENSÖR NEDİR?

Robotik ve otomasyonun en önemli kısmı algılamadır. Sensörler de bu amaçla kullanılan algılayıcılardır. Bir robot ya da bir otomasyon sistemi çevresindeki bazı değişkenleri algılamak , yorumlamak ve ona göre karar döngülerini yürütmek zorundadır. Algılanması gereken farklı değişkenler farklı tiplerde sensörler gerektirir.

Sensörler ile algılanan değişkenler:

1. Mekanik : Uzunluk, alan, miktar, kütlesel akış, kuvvet, tork (moment), basınç, hız, ivme, pozisyon, ses dalgaboyu ve yoğunluğu

2. Termal : Sıcaklık, ısı akışı

3. Elektriksel : Voltaj, akım, direnç, endüktans, kapasitans, dielektrik katsayısı, polarizasyon, elektrik alanı ve frekans

4. Manyetik : Alan yoğunluğu, akı yoğunlugu, manyetik moment, geçirgenlik

5. Işıma : Yoğunluk, dalgaboyu, polarizasyon, faz, yansıtma, gönderme

6. Kimyasal : Yoğunlaşma, içerik, oksidasyon/redaksiyon, reaksiyon hızı, pH miktarı


Bazı durumlarda bir değişkenin farklı sensörler ile algılanması mümkündür. Bu gibi durumlarda kullanılması muhtemel sensörlerin özelliklerine ve kullanım bilgilerine sahip olmak işimizi çok kolaylaştırır.

Digital sensörler
Digital sensörler ayrık sinyaller üretirler. Digital sensörden alacağımız bilgiler belli adımlarla yükselen değerlere sahiptir. Örneğin; bir digital pusula 0 ile 359 derece aralığını kapsayan 9 bit'lik sinyal gönderebilir.

Analog sensörler
Analog sensörler, devre 0 V - 5 V arasında ya da 4 mA - 20 mA arasındaki değerleri algılayacak şekilde bağlanabilir ve bu durumda bu iki değer arasındaki tüm değerler okunabilir. Yani analog sinyal belli iki değer arasında her hangi bir değerdir. Analog sensörler kullanıldığında bunları mikrodenetleyicilere yönlendirmeden önce ( A / D) analog - digital konvertör kullanılarak analog sinyaller digital sinyallere çevirilmelidir.

SENSÖR ÇEŞİTLERİ

Günümüzde piyasada çok çeşitli sensörler bulunmaktadır. Bu sensörler için farklı gruplandırmalar yapılır, bu gruplandırmalardan biri de aktif sensörler ve pasif sensörler şeklindedir.

Aktif sensörler

Sinyallerini kendileri üretip bu sinyalin dış ortamla etkileşimlerini ölçen sensörlerdir. Şaft pozisyon sensörleri, IR sensörler, mesafe sensörleri ve ultrasonik uzaklık sensörleri gibi sensörler aktif sensörlerdendir. ( CNY70, Shaft encoder, Sharp uzaklık algılayacı sensörler...) Aktif sensörler sinyallerini kendileri yaydıklarından daha fazla enerji gerektirmektedir.


Pasif sensörler

Çevrelerinden aldıkları sinyalleri ölçen sensörlerdir. Anahtar tipi sensörler, ışık algılayıcı sensörler, piezoelektrik film sensörü, sıcaklık sensörü ve basınç sensörü gibi sensörler de pasif sensörlerdendir.
( touch sensör, LDR, NTC, PTC, DS1821, fototransistörler, fotodiyotlar, mikrofon...)